Prostat Diye Gitti Karaciğer Nakli Oldu
3 ay önce prostat ile ilgili şikayetleri nedeniyle hastaneye giden 53 yaşındaki Nasır Bozkurt’a Hepatit B delta virüsü ve karaciğerde kitle teşhisi konuldu. Memorial Şişli Hastanesi Organ Nakli Merkezi Başkanı Prof. Dr. Koray Acarlı ve ekibinin gerçekleştirdiği başarılı operasyonla hayata yeniden tutunan Bozkurt, “ Benim başıma gelen herkesin başına gelebilir. Çok şanslıyım ki oğlumun karaciğerinin bir parçasını bana verebildi. Herkes bir gün kendisinin de ihtiyacı olabileceğini düşünerek organlarını bağışlamalı” dedi. Prof. Dr. Koray Acarlı ise, “Hepatit B özellikle de delta virüsü olduğunda karaciğerde tümör geliştirme kapasitesine sahiptir. Nasır Bozkurt da prostat sorunu hastaneye gelmesini sağlamış ve bu da bize erken müdahale yapabilme şansı verdi” şeklinde konuştu.
İnşaatlarda çalışan 53 yaşındaki Nasır Bozkurt, 3 ay önce prostat ile ilgili şikayetleri nedeniyle hastaneye gitti. Gittiği hastanede kendisine ultrason çekilen Bozkurt’ta prostat sıkıntısı olmadığı ama karaciğerinde 4 cm’lik bir kitle bulunduğu; bunun da kanser olabileceği söylendi. Gittiği hastanedeki doktorun önerisiyle Memorial Şişli Hastanesi Organ Nakli Merkezi Başkanı Prof. Dr. Koray Acarlı’ya başvuran Nasır Bozkurt’a gereken tetkikler yapıldı. Tetkikler sonucunda Bozkurt’a Hepatit B delta virüs zemininde karaciğer kanseri teşhisi konuldu. Eşi Ayşe Bozkurt’tan alınan karaciğer ve Prof. Dr. Koray Acarlı’nın yaptığı operasyonla kanserden kurtularak hayata yeniden tutundu.
Kanseri duyunca dünyası başına yıkıldı
Uzun zamandır prostat ile ilgili sorunları olduğunu ve rutin tetkikler yaptırmak için bir devlet hastanesine başvurduğunu söyleyen Bozkurt, “Hastaneye ne için gittim karşıma bir anda karaciğerde kitle çıktı. Doktorlar kitlenin kanser olabileceğini söylediğinde çok korktum, dünya başıma yıkılmış gibi oldu. Sonra oradaki doktorlardan biri Prof. Dr. Koray Acarlı’ya başvurmam gerektiğini söyleyince hızlıca ona geldik. Koray Hoca, donör gerektiğini ve karaciğer nakli ile bu sorundan kurtulabileceğimi belirtti. Eşim, üç oğlum ve yeğenim donör olmak istediğini söyledi. Eşim ve diğer çocuklarımda kilo sorunu olduğu için donör olamadılar ama ortanca oğlumun karaciğeri uyumlu çıktı. Hemen ameliyat olduk” dedi.
“Tüm ailemi organ bağışı konusunda uyarıyorum”
Kimsenin organ bağışının ne kadar önemli olduğunu bilmediğini söyleyen Bozkurt, “İnsan başına gelince anlıyor. Ateş düştüğü yeri yakıyor. Ben de öncesinde organ bağışı hakkında bilgili değildim. Ama karaciğere ihtiyacım olduğu söylendiğinde öğrendim ne olduğunu. Şimdi diğer çocuklarıma ve tüm akrabalarıma organlarını bağışlamaları gerektiği konusunda uyarıda bulunuyorum. Oğlumun karaciğeri uymasaydı ben belki karaciğer bulamadığım için yaşama veda edecektim. O nedenle herkes organlarını bağışlasın. Koray Hocam’dan da Allah razı olsun, hayata yeniden tutunmamı sağladı” şeklinde konuştu.
Bozkurt için en uygun tedavi karaciğer nakliydi
Nasır Bozkurt’un hastalığı hakkında bilgi veren Prof. Dr. Koray Acarlı, “Hepatit B özellikle de delta virüsü olduğunda karaciğerde tümör geliştirme kapasitesine sahip olmaktadır. Nasır Bozkurt’ta da durum bundan ibaretti. Bir kişide karaciğerde siroz gelişmişse ve işin içine de karaciğer kanseri girmişse tedavi opsiyonları değişebilir. Karaciğer iyi durumdaysa kitle çıkarılır, kitle küçükse temizlenir. Karaciğer kanseri tedavi tecrübelerimize göre eğer Hepatit B delta virüsü bir durum da ortadaysa kanser nükse girebilir. O nedenle bu durumda en uygun yöntem karaciğer naklidir. Biz de hastamıza nakil önerdik. Ameliyatı da çok başarılı geçti. Bir daha karaciğer kanseri ile karşılaşma riski çok düşük. Bundan sonra karaciğer anlamında hayatına sağlıkla devam edecek” dedi.
“Canlıdan nakilde ön sıradayız”
Bozkurt’un organ bağışı konusundaki mesajına dikkat çeken Prof. Dr. Acarlı, “Türkiye'de karaciğer nakli çok gelişti. Dünyada özellikle canlı vericide dünya lideriyiz. Kore ile yarışıyoruz. Bu çok önemli bir şey ama böyle olmaması gerekirdi. Keşke böyle olmasaydı. Keşke biz bu rakamlara insanlar organ bağışlıyor diye ulaşabilseydik. Bizim yaptığımız sadece çaresizlikten ve eksiklikten daha riskli ameliyatlar yapmak. Halbuki tamamen sağlıklı bir insanı ameliyat etmek zorunda kalmadan kadavradan alınan organlarla da bu işi yapmak da mümkün olurdu. O nedenle herkesi organ bağışına davet ediyorum” şeklinde görüş verdi.
Organ bağışı bir başkasına umut kapısı olabilir
Organ naklinin modern tıbbın en büyük gelişmelerinden biri olduğunu söyleyen Prof. Dr. Koray Acarlı, “Canlıdan nakiller yüksek olsa da kadavradan organ bağış rakamları bir türlü istenen seviyeye gelememektedir. Oysa organ bağışı, önemli ve hayat kurtarıcı niteliktedir. Organ bağışı sayesinde başka birinin hayatını kurtarmak ve onun hayata tutunmasını sağlamak mümkündür. Hayatın içinde bireylerin ne zaman neye ihtiyacı olacağı bilinmez. Bir kişi ne kadar sağlıklı olursa olsun günün birinde kendisini organ beklerken bulabilir. Bu nedenle batıl inançları ya da önyargıları bir kenara bırakıp gönüllülük esasıyla hareket edip organ bağışı yapmak topluma, belki de kişinin kendi sevdiklerine bir umut kapısı olabilir. Buradan hareketle diğer insanların ihtiyaçlarına daha duyarlı yaklaşmanın gerekliliğine halkın ilgisi ve dikkatini çekmek ve organ bağışını artırmak için yapılan tüm çalışmalar değerlidir” dedi.