Antalya’da yaşayan 42 yaşındaki Vesile Dalmış, hiçbir şikayeti yokken kontrol amaçlı yaptırdığı tahliller sonucu, karaciğerinde 15 santimetrelik iyi huylu kitle olduğunu öğrendi. Karaciğerinin sol bölümünün tamamen alınması gerektiğini söylenen Dalmış, hem karaciğerinin önemli bir kısmını kaybedecek hem de vücudunda büyük bir ameliyat izi ile yaşayacaktı. Yaptığı araştırmalar sonucunda Memorial Antalya Hastanesi Genel Cerrahi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Alihan Gürkan’a ulaşan Dalmış, eski sezaryen kesisinin olduğu bölgeden, karaciğeri korunarak gerçekleştirilen cerrahi ile sağlığına kavuştu.
El ve ayakları şişiyordu
El ve ayaklarında oluşan şişkinliği önemsemeyen Vesile Dalmış, annesini hastaneye götürdüğü bir zamanda, yakın bir hemşire arkadaşının önerisi ile kan tahlili yaptırdı. Karaciğer fonksiyonlarında bir sorun olduğu anlaşılan Dalmış’a, görüntülemede de karaciğerinde 15 santimetrelik “hemonjiyom” adı verilen bir iyi huylu kitle olduğu söylendi. Kitle çok büyük olduğu için patlamak üzereydi ve mideyi baskılayarak küçültmüş aynı zamanda komşu damara da bası yapmaya başlamıştı. Kendisine, bu ameliyatın nakil konusunda deneyimli bir hekim tarafından yapılması önerildi.
Karaciğerinin önemli bir kısmı alınacaktı
Vesile Dalmış’ın, kitlenin bulunduğu karaciğerinin sol kısmının tamamen alınması gerekiyordu. Bunun için de açık cerrahi olması şarttı ve vücudunda büyük bir kesi oluşacaktı. Hastalığı hakkında, tanı konulmadan önce en küçük bir fikri bulunmayan ve açık ameliyat olmak istemeyen Dalmış, bunun için araştırmalara başladı. Prof. Dr. Alihan Gürkan adına ulaşan Dalmış, yapılan muayenesi ve incelenen tetkik sonuçları değerlendirildikten sonra daha önceki sezaryen kesisinden kitlenin çıkarılabileceğini öğrendiğinde, gönül rahatlığı ile ameliyata girmeye karar verdi. Çünkü kapalı yöntem uygulanacaktı ve geçmişteki sezaryen kesisi kullanılarak kitle bu bölgeden çıkarılacaktı.
Sezaryen kesisinden kitle “dünyaya getirdi”
Teknik olarak oldukça zor ancak hasta konforu için çok önemli özelliklere sahip bir ameliyat gerçekleştirdiklerini söyleyen Prof. Dr. Alihan Gürkan, “Hastamızın karaciğerinde, midesine ve karaciğere giden damarlara bası yapan yaklaşık 15 cm’lik iyi huylu bir kitle vardı. Bunu, kapalı cerrahi teknikle, hastamızın mevcut olan sezaryen izinin üzerine yapılan 6 cm’lik keşiden, torba içine alarak dışarı çıkardık. Yani kitle bir anlamda hastamız tarafından ‘dünyaya getirildi’. Açık cerrahide bu bölgeye ulaşmak için yapılan kaburga altı kesileri çok büyük ve ağrılı olabilir. Ayrıca ilerleyen dönemde fıtıklaşabilir. Karaciğer kitlelerinin kapalı yöntemle yapılmasının en büyük ayrıcalığı, operasyon sonrası ağrı ve iz oluşturmamasıdır. Hasta normal yaşantısına hemen dönebilir. Kapalı yöntemle yapılan karaciğer cerrahisinde merkezin hem karaciğer cerrahisi hem de laparaskopi deneyimi çok önemlidir. Ancak bu ikisini harmanlayan merkezler hastalarına konforlu olan bu operasyonu sunabilirler” diye konuştu.
Çocuklarım ameliyat olduğumu bile fark etmeyecek
Kapalı yöntemle yapılan ameliyatla sağlığına kavuşan Vesile Dalmış, “Burayı seçmeseydim açık ameliyat ile neredeyse bütün karın bölgemde kesi oluşturularak ve karaciğerimin bir kısmı alınarak ameliyat olacaktım. Daha önce sezaryen dışında bir ameliyat geçirmemiştim. Prof. Dr. Alihan Gürkan ve Op. Dr. Tolgay Akın’a ne kadar teşekkür etsem az. Çocuklarım Muğla’da ve ameliyat olduğumu fark etmeyecekler bile. Şimdi onların yanına gönül rahatlığı ile gidebileceğim” dedi.